
SÖYLENECEK SÖZLER VAR
“ Ben ölüp de tabutumu getirdikleri zaman, benim bu cihan derdiyle uğraştığımı zannetme, cenazemi görünce feryat edip ağlama! Benim vuslat ve sevdiğimle buluşmam asıl o zamandır.” der sevgili Mevlana…
…
Biz süt taşıyan memeye benzeriz. Bizi çeken ele göre süt veririz. (Bizi anlamayanlara!)
Alelade(sıradan) otlar, iki ayda yetişir; kırmızı güller ise bir yılda yetişir. Acele birçok işi bozar; dilediğin şeyi yavaş yavaş fakat sağlam şekilde yapmalısın. Unutma ki Allah insanı yavaş yavaş tam kırk yılda olgunlaştırır. (Sabırsızlara)
Kitaptan maksat içindeki bilgilerdir, ama sen dilersen onu yastık yapıp başının altına da koyabilirsin. Bu, kılıcı çivi yerine duvara çakıp mağlubiyeti baştan kabul etmeye benzer. (Süs kitaplığı oluşturanlara!)
Sana Allah bu canı bedava verdi de o yüzden canının kıymetini bilmiyorsun. İlim, gönüle yansırsa, insanlığın iyiliğine kullanılırsa yardım olur; ama tene, maddeye yansırsa, bu bir yük, bir ağırlık, bir felaket olur. Sema aşıkların gıdasıdır. Çünkü semada Allah’la buluşma hayali vardır. Cübbe ve sarık ile insan alim olmaz. Alimlik insanın özünde olan bir hünerdir. Bu hüner ister ipekli bir kaba, ister yünden bir aba (Kalın kumaş) içinde olsun. Bazı insanlar gösteriş ve kazanç için ilim tahsil ederler. Bunlar fareye benzerler; her tarafı talan ederler ama, vuslat nurundan habersizdirler! (Zamane alimlerine)
Hiddet ve şehvet insanı şaşı yapar; ruhu doğruluktan ayırır. Siz şehvetin adını AŞK koymuşsunuz. Eğer öyle olsaydı; eşek, insanların şahı sayılırdı. (Şehveti için aşkı kullanan zavallılara!)
Ayran kasem önümde oldukça, vallahi kimsenin balını düşünmem bile. Azıksızlık, ölümle kulağımı bursa bile, HÜRRİYETİ KULLUĞA SATMAM BEN! (Bugüne!)
Bir zalimin övülmesinden gökler titrer. Allah’tan korkan bu işe cüret edemez. (Zalimleri sever olduk menfaatimiz için. O zaman bu söz de insan kılıklılara)
Sıkıntılı zamanlarında sakın ümidini kesme; çalış, gayret göster. Göreceksin ki; bir gün güneşli, neşeli günler sizi kucaklayacaktır. Güçlük, kolaylıkla beraberdir, kendine gel ümidini kesme. (Sanırım bana ve benim gibi hakkıyla bir yere gelmeye çalışanlara)
İyi bil ki; kötü ahlaklı güzel yüz, beş para etmez! (Zamane gençlerine)
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan, habire abdest alıp durmaktan fayda bekleme! (Zamane dindarlarına)
Testide ne varsa dışına o sızar.(Anlayana!)
Uzanan her eli tutmak doğru değildir. Çünkü insan yüzlü şeytan pek çoktur. (Anlayana!)
Yıkılmış bir kalbin gönül kubbesini tamir etmek, yüz defa hacca gitmekten hayırlıdır. (Anlayana!)
Suskunluğum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabım var,
Lakin;
Bir lafa bakarım, laf mı diye,
Bir de söyleyene bakarım, adam mı diye! ( Eleştirmeyi bilmeyenlere cevabımız! )
Her cins arı da aynı yerden gıda alır. Fakat birinde zehir, diğerinde zehir hasıl olur,
Her iki cins ceylan da, ot ve su ile beslenir, Fakat birinde gübre, diğerinde saf misk hasıl olur,
Her iki cins kamış da aynı yerden sulanır, Fakat biri boş olur, diğeri şeker ile dolar,
Biri yer ahmak olur, Allah’tan uzak düşer,
Diğeri ise yer ve baştan ayağa Allah’ın nuru ile dolar.
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol,
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol,
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol,
Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol,
Tevazu ve alçakgönüllülükte toprak gibi ol,
Hoşgörülükte deniz gibi ol,
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Gel, gel, gel, ne olursan ol yine gel!
İster kafir, ister putperest, ister Mecusi ol, gel
Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir.
Yüz bin kere tövbeni bozmuş olsan da
Yine gel…